Hakan Şükür: Galatasaray Efsanesi ve Tarihi Gole Sahip Gol Kralı

Hakan Şükür denince herkesin aklına ilk önce Galatasaray’daki unutulmaz golleri gelir. Ama işin aslı, onun hikayesi çok daha eskilere gidiyor. Futbola nasıl adım attığını ve o ilk yıllarda nasıl fark edildiğini bilmek, genç futbolculara da ilham olabilir. Şükür, Sakaryaspor’da parladı ve kısa sürede büyük takımların radarına girdi.

Şunu hemen söyleyeyim: Hakan Şükür sadece Galatasaray için değil, Türk futbolu için de bir dönüm noktası oldu. Şimdiye dek Süper Lig’de en çok gol atan ikinci oyuncu olması boşuna değil. Yani, istikrarlı forma, oyuna odaklılık ve golcü sezgisi ondaki farkı yarattı. Rakip savunmaların korkulu rüyasıydı, çünkü hava toplarında ve ceza sahasında hem güçlüydü hem de hızlı karar veriyordu.

• Hakan Şükür’ün Futbola Başlangıcı ve Yükselişi
• Galatasaray’da Kırdığı Rekorlar
• 2002 Dünya Kupası’ndaki 11 Saniyelik Gol
• Kariyerinin Sonu ve Futboldan Sonrası

Hakan Şükür’ün Futbola Başlangıcı ve Yükselişi

Hakan Şükür’ün futbol kariyeri Sakarya’da başladı. Aslında kulüpten önce, babasının desteğiyle mahalle aralarında futbol oynuyordu. Sonra 16 yaşındayken Sakaryaspor altyapısına girdi ve kısa sürede A takıma yükseldi. Sakaryaspor’daki ilk sezonunda 38 maçta 19 gol attı. O dönemdeki performansı, genç yaşta dikkat çekmesine neden oldu.

90’ların başında, Şükür Kocaelispor’a transfer oldu. Burada da hızla gelişmeye devam etti. Ancak onun asıl sıçraması, 1992’de Galatasaray’a transferiyle yaşandı. Galatasaray’a geldiğinde beklenti yüksekti. Takıma adaptasyon süreci kısa sürdü çünkü hava topları ve bitirici vuruşları hemen farklılığını hissettirdi. İlk sezonunda 7 golle başladı ama sonraki sezonlarda attığı gollerle hem takımın hem de taraftarların sevgilisi oldu.

Sadece attığı gollerle değil, mütevazı tavırları ve disiplinli çalışmasıyla da örnek oldu. Özellikle genç futbolcular onun antrenmanlardaki ciddiyetini anlatır. Şükür, çalışkanlığı sayesinde kısa sürede Süper Lig’in en tehlikeli forvetlerinden biri olarak gösterildi.

• Sakaryaspor’da ilk profesyonel maçına 1987’de çıktı.
• 1991-92 sezonunda Kocaelispor formasıyla Süper Lig’de 16 gol attı.
• 1992’de Galatasaray’a transfer oldu ve burada altı lig şampiyonluğu yaşadı.

Bazı futbolcular bir anda parlamakta zorlanır; ancak Şükür istikrarlı formuyla farkını ortaya koydu. Özellikle Galatasaray’daki Hakan Şükür dönemi, Türk futbolunun yükselişine zemin hazırladı.

Galatasaray’da Kırdığı Rekorlar

Hakan Şükür, Galatasaray formasıyla çıktığı toplam 430 resmi maçta tam 249 gol attı. Bu sayı, kulüp tarihinde ulaşılması en zor rakamlardan biri. Şükür, birkaç sezonda gol krallığı yaşadı ve Galatasaray’a birçok önemli maçta avantaj sağladı.

Bazı sezonlarda, özellikle 1996-2000 yılları arasında Galatasaray’ın başarısındaki en büyük pay ona ait. 1997-98 sezonunda Süper Lig’de “Gol Kralı” olurken, 33 golle sezonu tamamladı. Türkiye Kupası ve Şampiyonlar Ligi’nde de kritik golleriyle öne çıktı. Bir sezonda attığı en fazla gol sayısı 38 (bütün kulvarlarda) ile dikkat çekici.

• Galatasaray ile 6 Süper Lig şampiyonluğu yaşadı.
• 3 Türkiye Kupası ve 2 Türkiye Süper Kupası kaldırdı.
• 2000 yılında kazanılan UEFA Kupası’nda da önemli katkılar yaptı.

Şükür’ün Avrupa’da attığı goller ona kulübün Avrupa’daki en çok gol atan futbolcusu unvanını getirdi. Şampiyonlar Ligi’nde 8 gol attı ve UEFA organizasyonlarında toplam 22 golle zirvede yer aldı.

İlginç bir bilgi de şu: Galatasaray formasıyla Fenerbahçe’ye 18 gol atarak ezeli rekabetlerde de adını tarihe yazdırdı. Derbilerde gol atmak kolay değil ama Şükür bunu adeta alışkanlık haline getirmişti.

2002 Dünya Kupası’ndaki 11 Saniyelik Gol

Dünya Kupası tarihinde en hızlı golün sahibi kim diye sorarsan cevabı basit: Hakan Şükür. 2002 Dünya Kupası’nda Güney Kore-Türkiye üçüncülük maçının başlama düdüğüyle birlikte Şükür fileleri tam 11. saniyede havalandırdı. Bu gol, hâlâ turnuva rekoru olarak kayıtlarda duruyor ve artık klasikleşmiş bir spor sorusu haline geldi.

Maçın başında İlhan Mansız topu kaptı, ceza sahasına doğru sürdü ve Şükür’e bıraktı. O da bekletmeden düzgün bir vuruşla tarihi attı. Birçok kişi için Şükür, milli takımdaki performansıyla ve bu tarihi golle özdeşleşiyor. Turnuva boyunca gol atamayan Şükür, en beklenmedik anda sahneye çıkıp adını rekorlar kitabına yazdırdı.

Bu gol yalnızca Türkiye için değil, dünya futbolu için de paha biçilmez bir andı. FIFA’nın resmi kayıtlarına göre, önceden en hızlı gol rekoru 16 saniyeydi—Şükür bunu neredeyse yarı yarıya kısalttı. Şu an hâlâ bu rekorun sahibi görünüyor. İşte, o turnuvanın üçüncülük maçında hızlı gol atanlar ve saniyeleri:

Bunun futbolda yol açtığı değişikliklerden biri, takımların artık başlama vuruşlarında daha dikkatli olmaya başlaması oldu. Rakip takımın savunmasındaki en küçük dikkatsizlik, tarihe geçen böyle anlara sebep olabiliyor. Şükür’ün 11 saniyelik golü, hem genç futbolcular için hem de antrenörler için ders niteliğinde.

Kariyerinin Sonu ve Futboldan Sonrası

Hakan Şükür’ün futbol sahnesinden inişi, birçok futbolseverin aklında taze. 2008’de Galatasaray’da son kez sahaya çıktıktan sonra futbolu bırakma kararı aldı. O dönem, kariyerini farklı bir ülkede sonlandırmak yerine çocukluğunun geçtiği kulüpte noktalamayı seçti. Bu karar, tribünlerden büyük saygı topladı.

Profesyonel futbolculuk günleri bitse de Hakan Şükür yıllarca futbol gündeminde kaldı. Şükür’ün ligde attığı toplam 249 gol, Süper Lig tarihinde hâlâ en çok konuşulan rakamlardan biri. Türkiye Millî Takımı formasıyla da 51 gol attı, ki bu da ulusal alanda kırılması zor bir istatistik.

Futbolculuk sonrası dönemde hayatı epey değişti. Kısa süreliğine televizyonculuk ve yorumculuk yaptı, futbol üzerine yorumlar sundu. 2011’de siyasete atılması ise herkes için sürpriz oldu. Ancak siyasetteki kariyeri çok uzun sürmedi ve 2013 yılında istifa etti. Bu dönemden sonra yurt dışında yaşamaya başladı.

Şükür’ün sonrası için merak edilen şey ise, genç oyunculara ne kadar ilham verdiği. Hala birçok futbolcunun idollerinden biri. Golcülük ve profesyonellik örneği olarak anılması, onu Türk futbolunda özel bir yere koyuyor. Onun örneğini izleyen genç forvetlere, moral ve motivasyon sağladığı kesin. Hangi kulüpte oynarsa oynasın, onun gibi kalıcı bir iz bırakmak isteyen futbolcu sayısı hiç az değil.