Cengiz Ünder: Başakşehir’de Parlayan Yıldız ve Avrupa Macerası

Cengiz Ünder’in adını ilk kez duyan biriysen, muhtemelen onu sahada yıldırım gibi koşarken ya da teknik bir hareketle rakibini geçerken gördün. Öyle biri ki, futbolun hız gerektiren her alanında var. Ama onun hikayesi sadece yeteneğiyle sınırlı değil. Başakşehir’de yükselmek kolay iş değil, orada kadroya girmek bile başlı başına başarı.

Başakşehir’de dikkat çeken gençlerden biri olarak, kısa sürede vitrine çıktı. Sadece Türkiye’de değil, Avrupa kulüplerinin de radarına girmesi an meselesiydi. Bu süreçte sahada yaptığı iş basit: Topu kaptı mı hızla ileri taşıyor, rakibin dengesini tek dokunuşta bozabiliyor. Altyapıdan gelip, bu seviyeye çıkabilmek için disiplin önemli. Onun antrenmanları, saha dışındaki çalışmaları gençlere örnek olacak cinsten.

• Başakşehir’deki İlk Parlak Yıllar
• Roma ve Avrupa’daki Deneyimi
• Marsilya Günleri ve Fenerbahçe’ye Dönüş
• Hızı, Tekniği ve Oyun Stili

Başakşehir’deki İlk Parlak Yıllar

Cengiz Ünder’in kariyerindeki ilk önemli sıçrama noktası Başakşehir oldu. Altınordu’da gösterdiği performans sonrası 2016 yazında Başakşehir’e transfer olduğunda kimse 19 yaşındaki bu çocuğun bu kadar hızlı sivrileceğini beklemiyordu. O dönem teknik direktör Abdullah Avcı, Cengiz’e gerçekten güvendi ve onu ilk 11’e monte etti.

Ligde ilk senesinde 32 maçta forma giydi, 7 gol attı ve 5 asist yaptı. Forvet arkası ya da sağ kanatta görev aldı ama genelde sol ayağıyla attığı şutlar ve hızlı driplingleriyle ön plana çıktı. İşte o sezon, Başakşehir tarihinde ilk defa şampiyonluk yarışı verdi — Cengiz’in katkısı net bir şekilde hissedildi.

• 2016-17 sezonunda Süper Lig’de Yılın Genç Oyuncusu ödülünü kazandı.
• 18 yaşında Şampiyonlar Ligi ön elemesinde ilk Avrupa tecrübesini yaşadı.
• En dikkat çeken maçlarından biri Fenerbahçe’ye karşı oynadığı 2-2’lik karşılaşmaydı, tek golüyle gündem olmuştu.

Cengiz Ünder, Başakşehir günlerinde sadece attığı goller ve asistlerle değil; maçların temposunu değiştiren hareketleriyle scoutların da dikkatini çekti. Eğer genç yaşta profesyonel seviyeye geçmek isteyenler varsa, Cengiz’in Başakşehir’deki disiplinli çalışma ve öz güvenle sahaya çıkmasını örnek alabilirler.

O sezonun ardından Avrupa kulüplerinin teklifleri kapıyı çalmaya başladı ve Cengiz’in yolculuğu hız kesmeden devam etti.

Roma ve Avrupa’daki Deneyimi

Cengiz Ünder, Başakşehir’de gösterdiği performans sonrası 2017 yazında Serie A’nın güçlü ekiplerinden Roma’ya transfer oldu. Transfer bedeli 13,4 milyon euro olarak açıklandı, bu da bir Türk oyuncu için ciddi bir rakam. Roma’da genç yaşına rağmen forma buldu ve özellikle ilk sezonunda farkını ortaya koydu.

İtalya’daki ilk golünü Hellas Verona’ya attı ve sonrasında taraftarlar arasında adından sıkça söz ettirdi. En çok konuşulan maçlarından biri, Şampiyonlar Ligi’nde Shakhtar Donetsk filelerini havalandırdığı andı. Avrupa arenasında baskı büyük, ama Cengiz önemli anlarda topa daha çok sahip çıkmaya başladı.

Roma günlerinde istatistikleriyle de dikkat çekti:

Roma’daki başarısı sonrası, Premier Lig takımlarından Leicester City’ye kiralık olarak gitti. Burada oyun temposu daha yüksekti ama kısa süreli sakatlıklar onun istikrarını biraz engelledi. Yine de İngiltere’de oynadığı süre boyunca, hızlı ve teknik futboluyla dikkat çekti, hem Serie A hem Premier Lig’de oynama deneyimi elde etti. Bu tecrübe, daha sonrasında Avrupa futbolunda ayakta kalmanın yollarını öğrenmesini sağladı.

Cengiz Ünder’in Avrupa’da oynadığı farklı ligler, onun oyununu daha da çeşitlendirdi. Kısa pas oyununu İtalya’da, fiziksel mücadeleyi ise İngiltere’de geliştirdi. Yurtdışında forma giyen her oyuncu gibi, dil bariyerini aşmak, yeni bir ülkeye adapte olmak kolay değil. Ama Cengiz, bu konuda genç futbolculara “oyun dışında da hayatınıza çeki düzen verin” tipinden çok net mesajlar verdi. Her ülkenin futbol kültürünü yerinde gözlemlemesi, kariyerinde sağlam bir avantaj oldu.

Marsilya Günleri ve Fenerbahçe’ye Dönüş

Cengiz Ünder, İtalya macerası sonrası Fransa'nın köklü kulüplerinden Marsilya'ya transfer olunca beklentiler yükseldi. 2021-22 sezonunda Marsilya’da direkt ilk 11’in önemli parçası haline geldi. Özellikle Avrupa Ligi ve Ligue 1’de attığı gollerle ve yaptığı asistlerle takımının hücum hattını sırtladı. Marsilya’da oynarken hızı ve ani hareketleri Fransız defanslarını fazlasıyla zorladı. Taraftarlar tarafından sık sık “Maçın adamı” olarak seçildiği maçlar oldu. O sezon ligde 10'un üstünde gol katkısı verdi ve kulüp için kısa sürede vazgeçilmezlerden biri oldu.

Birkaç idman sonrası Marsilya teknik ekibinin yorumu net: Cengiz’in en büyük avantajı, çizgiye inip hızlı karar verebilmek. Ayrıca, ligde en fazla ikili mücadele kazanan kanat oyuncularından biri olması da dikkat çekti. Milli takım davetlerini de bu dönemden sonra daha sık aldı ve özgüveni yerine geldi.

2023 yazında ise Türkiye’ye, Fenerbahçe'ye dönüş yaptı. Bu transfer büyük ses getirdi çünkü o dönem Fenerbahçe kanat için hız ve yaratıcılık arayışındaydı. İlk maçlarında başlayan uyum, taraftarla arasında kuvvetli bir bağ oluşturdu. Hemen birkaç asist ve kritik pozisyon yaratması, bu transferin ne kadar doğru olduğunu gösterdi. Takım içinde hızlıca liderlik rolü üstlenmesi de genç futbolculara ilham verdi.

• Marsilya’da kısa sürede yıldızlaştı; Ligue 1’de etkili kanat oyuncuları arasına girdi.
• Fenerbahçe’ye döndüğünde hem Avrupa hem Süper Lig tecrübesi getirdi.
• Saha dışında da genç oyunculara örnek olacak tavırlar sergiledi.

Bugün Fenerbahçe tribünlerinde bir çocuğun formasında "Ünder" yazıyorsa, Paris’ten Kadıköy’e uzanan bu yolculuk sayesinde. Oyuncunun Fatih Terim’in Marsilya döneminden, Jorge Jesus'un Fenerbahçe stratejisine kadar farklı ekollerde çalışmış olması, onu çok yönlü bir hale getirdi.

Hızı, Tekniği ve Oyun Stili

Cengiz Ünder’in sahadaki en çarpıcı özelliği, tartışmasız hızıdır. 100 metreyi 11 saniyeye yakın bir sürede koştuğu biliniyor. Yani topu önüne aldığında, rakip sol bek daha hamle yapamadan kendini çizgide buluyor. Sadece hız mı? Topla birlikte hızını koruyabilmek, çok az oyuncuda görülen bir özellik. Bunu ilk Başakşehir’de gösterdi, sonra Roma’da seviye atladı.

• En etkili olduğu pozisyon: Sağ kanat, ters ayak avantajı sayesinde içeri kat ediyor ve sol ayağını kullanıyor.
• Uzaktan şutları: Roma’da oynarken Serie A’da birkaç kez ceza sahası dışından gol attı. Savunmanın açığını hemen fark edip şutunu çıkarıyor.
• Adam eksiltme: Çabuk çalım atıyor, rakibi hem hızla hem de vücut dengesiyle rahatça geçebiliyor.
• Pas zamanlaması: Oyun görüşü yüksek, hızlı karar alıyor. Özellikle Marsilya döneminde asist rakamlarını artırdı.

Cengiz’in rakamlara yansıyan katkıları rakiplerinden ayrıldığını net gösteriyor. Aşağıda bazı sezonlarına ait gol ve asist istatistiklerini görebilirsin:

Dikkat çekici farklardan biri, Cengiz’in her yeni takımda sorumluluk almayı sevmesi. Koşu yollarında boşluklara sarkıp arkadaşlarını pozisyona sokuyor. Kısacası, kendini tekrar eden bir tip değil, gelişmeye açık. Onun oyun tarzını merak edenler için kısa bir bilgi: Cengiz, kanadı patlatan klasik bir hızcı değil; aynı zamanda oyun kurucu gibi de çalışıyor. Topu ayağına aldığında her an rakip savunmayı dağıtacak bir hamle beklenebilir.